| Conlangs are languages that have been created by people for specific purposes, rather than arising naturally as a part of human communication. |
Yapay diller, insan iletişiminden doğal olarak doğmaktan ziyade, özel amaçlar için insanlar tarafından oluşturulmuştur. |
| Some people create them for movies, tv shows or literature, others as a purely artistic endeavor, while yet other conlangs, especially the oldest ones such as Esperanto, came into being as a tool to facilitate human communication. |
Bazı insanlar yapay dilleri filmler, televizyon dizileri veya edebiyat için yaratırken bazıları sadece sanatsal bir uğraşı olarak oluşturmuştur. |
| Esperanto itself was designed to be easy to learn, at least for people who already spoke one of the major Western European languages, with the idea that it would help facilitate world peace by enabling people of different countries to speak to each other more easily, since learning a natural language can be quite difficult and take many years of hard work to become fluent in. |
Diğer yapay diller ise, özellikle Esperanto gibi en eski olanlar, insan iletişimini kolaylaştırmak için bir araç olarak var olmaya başlamıştır.Esperanto dilinin kendisi, doğal bir dil öğrenmek oldukça zor olduğundan ve o dilde akıcı olmak için birçok yıl sıkı çalışma gerektiğinden, başka ülkeden insanların birbiriyle daha kolayca konuşmasına imkan tanıyarak dünya barışını sağlamaya yardımcı olacağı fikrinden yola çıkarak hiç değilse büyük Batı Avrupa dillerinden en az birini hali hazırda konuşan insanlar tarafından öğrenilmesi kolay olacak biçimde tasarlanmıştır. |
| To accomplish this, Zamenhof, the man who invented Esperanto, designed it as a language with no irregularities, unlike most if not all natural languages. |
Bunu gerçekleştirmek için Esperanto dilini icat eden Zamenhof, bu dili, tamamı olmasa da çoğu doğal dilin aksine, düzensizlikleri olmayan bir dil olarak tasarlamıştır. |
| For example, the verbal system has no irregular conjugations, and the nouns are never declined in any irregular way, nor do adjectives, prepositions, or any other parts of speech follow an irregular pattern at any point. |
Örneğin, fiil sisteminde hiçbir düzensiz çekim yoktur ve isimler de hiçbir zaman düzensiz herhangi bir biçimde çekimlenmemektedir. |
| This is not to say that all conlangs are like this, however; some have purposely been designed to have irregularity, especially as a product of "historical change" (when daughter languages have been created), mimicking natural languages in this respect. |
Bu tüm yapay dillerin böyle olduğu anlamına gelmiyor. |
