Presentazione
- Turkey
- Registrato circa un mese fa
- website translation, linguistics, bilingualism
Madrelingua:
Turkish
I’m a student of American Culture and Literature with a passion for languages, translation, and cross-cultural communication. I aim to connect ideas and meanings between English and Turkish through accurate, thoughtful, and creative work.
700
Unità di traduzione
0
Concetti terminologici
Top dei settori di specializzazione
religion
bible
I miei lavori
Esempio di traduzione Religion
Bible Esempio di traduzione
| Partenza (English) | Arrivo (Turkish) |
|---|---|
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
| God is a mystery that is experienced best when enlightened. | Tanrı aydınlanıldığında en iyi şekilde deneyimlenen bir gizemdir. |
| We can only say that it is good to live in God. | Tek söyleyebileceğimiz şudur ki Tanrı'da yaşamak iyidir. |
| It is better to be enlightened than not enlightened. | Aydınlanmak aydınlanmamaktan daha iyidir. |
| Enlightenment is the deeper purpose of life. | Aydınlanmak yaşamın daha derin gayesidir. |
| Through enlightenment, we reach the kingdom of God. | Aydınlanarak Tanrı'nın krallığına erişiriz. |
| Enlightenment means inner peace, inner happiness and all-encompassing love for all beings. | Aydınlanmak iç huzur, mutluluk ve tüm varlıklara karşı kapsayıcı bir sevgi demektir. |
| An enlightened person lives in God. | Aydınlanmış biri Tanrı'da yaşar. |
| He or she sees God as a kind of light in the world. | Tanrı'yı dünyanın ışığı gibi görür. |
| He or she feels God in him or herself and around him or herself. | Tanrı'nın onun içinde ya da etrafında olduğunu hisseder. |
| He or she feels God as inner happiness, inner peace and inner strength and is aware that he or she is in a higher truth that can only be described as universal love. | O, Tanrı’yı içsel mutluluk, iç huzur ve içsel güç olarak hisseder ve yalnızca evrensel sevgi olarak tanımlanabilecek yüce bir hakikatin içinde olduğunun farkındadır. |
| In each of the major religions, there are varied definitions of God. | Her büyük dinde, Tanrı'nın farklı tanımları vardır. |
| In the religions we also find the personal and abstract term of God. | Dinlerde Tanrı'nın ayrıca kişisel ve soyut kavramına da rastlarız. |
| Many enlightened mystics think of God as a person and some others as a higher dimension in the cosmos. | Pek çok aydınlanmış mistik, Tanrı’yı bir kişi olarak düşünürken, bazıları onu evrendeki daha yüksek bir boyut olarak görür. |
| In Buddhism and in Hinduism the abstract term of God dominates. | Budizm ve Hinduizm'de Tanrı'nın soyut kavramı baskındır. |
| In Buddhism, the highest principle is called Nirvana and in Hinduism it’s called Brahman. | Budizm'de en yüksek öğreti Nirvana'dır ve Hinduizm'de bu Brahman olarak adlandırılır. |
| Jesus referred to God as father. | İsa Tanrı'ya baba olarak hitap etmiştir. |
| Moses referred to God more in an abstract fashion. | Musa Tanrı'dan daha soyut bir biçimde bahsetmiştir. |
| His central definition of God was described with the words “I am.” | Tanrı'yı tanımlarken kullandığı temel ifade ''Ben varım.'' sözleriydi. |
| These words refer to God as a happy state of being where one experiences enlightenment. | Bu sözler, aydınlanmanın deneyimlendiği mutlu bir varoluş hâli olarak Tanrı’ya işaret eder. |
| In the words “I am” we find the main way to enlightenment. | ''Ben varım'' sözünde aydınlanmanın temel yolunu buluruz. |
| People need to develop a cosmic consciousness, a consciousness of the unity of all things. | İnsanların, her şeyin birliğini kavrayan kozmik bir bilince ulaşmaları gerekir. |
| Thus the ego consciousness is lost. | Böylece benlik bilinci ortadan kalkar. |
| Then one experiences pure consciousness, is one with everything and can only say: “I am.” | O zaman kişi saf bilinci deneyimler, her şeyle bir olur ve sadece “Ben varım” diyebilir. |
| He or she cannot say “I am so and so.” | Artık ''Ben şu ya da buyum'' diyemez. |
| He or she identifies with everything and everyone and is personally nothing and is simply consciousness. | O, her şeyle ve herkesle özdeşleşir, bireysel olarak hiçbir şey değildir ve sadece bilinçtir. |
| God as a being who can take action helps us along the spiritual way. | Eylemde bulunabilen bir varlık olarak Tanrı, bize ruhsal yolda yardımcı olur. |
| All enlightened beings are an incarnation of God. | Tüm aydınlanmış varlıklar Tanrı'nın bir tezahürüdür. |
| If you connect with God or an enlightened being daily, you will be lead in the light. | Eğer her gün Tanrı’yla ya da aydınlanmış bir varlıkla bağ kurarsan, sana rehberlik edilecektir. |
La mia esperienza
Esperienza
0 anni
Istruzione
- 2025 BA alle Ankara University
Turkey
Disponibile Oggi
December 2025
| Sun. | Mon. | Tues. | Wed. | Thurs. | Fri. | Sat. |
|---|---|---|---|---|---|---|
30
|
1
|
2
|
3
|
4
|
5
|
6
|
7
|
8
|
9
|
10
|
11
|
12
|
13
|
14
|
15
|
16
|
17
|
18
|
19
|
20
|
21
|
22
|
23
|
24
|
25
|
26
|
27
|
28
|
29
|
30
|
31
|
1
|
2
|
3
|
Attività recente
Ha tradotto 700 unità di traduzione
settori: bible and religion
Combinazione linguistica: English > Turkish
Oct 26, 2025