| Law is a system of rules that are enforced through social institutions to govern behaviour. |
Hukuk, davranışların kontrolü amacıyla toplumsal kurumlar tarafından uygulanan kurallar sistemidir. |
| Laws can be made by a collective legislature or by a single legislator, resulting in statutes, by the executive through decrees and regulations, or by judges through binding precedent, normally in common law jurisdictions. |
Genel olarak Anglo-Sakson hukuk sisteminde hukuk kuralları, ortak kanun koyucu ya da tek kanun koyucu tarafından yürürlüğe koyulan kanunlar, yurutme erki tarafından yürürlüğe koyulan kararname ve yönetmelikler, ya da hakimler tarafından verilen bağlayıcı emsal kararlar şeklinde kabul edilebilirler. |
| Private individuals can create legally binding contracts, including arbitration agreements that may elect to accept alternative arbitration to the normal court process. |
Özel kişiler ise, uzlaşma anlaşmaları yoluyla alternatif uyuşmazlik çözüm yöntemleri seçmeyi de iceren, hukuken bağlayıcı sözleşmeler yapabilirler. |
| The formation of laws themselves may be influenced by a constitution, written or tacit, and the rights encoded therein. |
Kanunların ihdası başlıbaşına yazılı ya da zımni bir anayasa kuralına, ya da hüküm içeriğinde düzenlenen bir hakka dayanılarak gerçekleştirilebilir. |
| The law shapes politics, economics, history and society in various ways and serves as a mediator of relations between people. |
Hukuk politikayı, ekonomiyi ve toplumu ceşitli şekillerde biçimlendirir ve insanlar arasındaki ilişkilerde aracılık şeklinde hizmet eder. |
| A general distinction can be made between |
Hukuk sistemleri arasındaki farklılıklar genel olarak şu şekilde sıralanabilir |
| (a) civil law jurisdictions (including Catholic canon law and socialist law), in which the legislature or other central body codifies and consolidates their laws, and |
(a) Hukukun kanun koyucu ve diğer merkezi idare erklerince yapıldığı ve konsolide edildiği Kıta Avrupası hukuk sistemi (Katolik kilisesi hukuku ve sosyalist hukuk sistemi de dahil), ve |
| (b) common law systems, where judge-made precedent is accepted as binding law. |
(b) Hakim tarafından verilen emsal kararların da bağlayıcı hukuk kabul edildiği Anglo-Sakson hukuk sistemi. |
| Historically, religious laws played a significant role even in settling of secular matters, which is still the case in some religious communities, particularly Jewish, and some countries, particularly Islamic. |
Tarihsel olarak, dini kurallar seküler meselelerin çözümunde dahi çok büyük bir rol oynamış olup, bu durum, Yahudi ve özellikle müslüman toplumlar olmak üzere bazı dini topluluklarda hala devam etmektedir. |
| Islamic Sharia law is the world's most widely used religious law. |
İslam şeriat hukuku, dünyada en çok uygulanan dini hukuk türüdür. |