In 2012, the modern use of electronic educational technology (also called e-learning) had grown at 14 times the rate of traditional learning. |
2012'de elektronik eğitim teknolojisinin (e-öğrenme olarak da adlandırılır) modern kullanımı geleneksel öğrenmenin 14 katı oranında arttı. |
Open education is fast growing to become the dominant form of education, for many reasons such as its efficiency and results compared to traditional methods. |
Açık öğretim, geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında verimliliği ve sonuçları gibi birçok nedenden dolayı baskın eğitim biçimi haline gelmek için hızla büyüyor. |
Cost of education has been an issue throughout history, and a major political issue in most countries today. |
Eğitim maliyeti, tarih boyunca ve bugün çoğu ülkede önemli bir siyasi sorun olmuştur. |
Online courses often can be more expensive than face-to-face classes. |
Çevrimiçi kurslar genellikle yüz yüze yapılan derslerden daha pahalı olabilir. |
Out of 182 colleges surveyed in 2009 nearly half said tuition for online courses was higher than for campus-based ones. |
2009'da ankete katılan 182 kolejden neredeyse yarısı, çevrimiçi kursların harçlarının kampüs tabanlı olanlardan daha yüksek olduğunu söyledi. |
Many large university institutions are now starting to offer free or almost free full courses such as Harvard, MIT and Berkeley teaming up to form edX. |
Harvard, MIT ve Berkeley gibi birçok büyük üniversite kurumu, edX'i oluşturmak için şimdi bir araya gelerek ücretsiz veya neredeyse ücretsiz kurslar sunmaya başlıyor. |
Other universities offering open education are Stanford, Princeton, Duke, Johns Hopkins, Edinburgh, U. Penn, U. Michigan, U. Virginia, U. Washington, and Caltech. |
Açık eğitim sunan diğer üniversiteler Stanford, Princeton, Duke, Johns Hopkins, Edinburgh, Penn Ü., Michigan Ü., Virginia Ü., Washington Ü. ve Caltech'tir. |
It has been called the biggest change in the way we learn since the printing press. |
Matbaadan beri öğrenme şeklimizdeki en büyük değişiklik olarak adlandırılıyor. |
Despite favourable studies on effectiveness, many people may still desire to choose traditional campus education for social and cultural reasons. |
Etkililik konusunda olumlu çalışmalara rağmen, birçok kişi hala sosyal ve kültürel gerekçelerle geleneksel kampüs eğitimini seçmek isteyebilir. |
The conventional merit-system degree is currently not as common in open education as it is in campus universities, although some open universities do already offer conventional degrees such as the Open University in the United Kingdom. |
Britanya'daki Açık Üniversite gibi bazı açık üniversiteler halihazırda geleneksel lisans programları sunmalarına rağmen, geleneksel liyakat sistemi programları şu anda kampüs üniversitelerinde olduğu kadar açık eğitimde yaygın değildir. |
Presently, many of the major open education sources offer their own form of certificate. |
Şu anda açık eğitim kaynaklarının çoğu kendi sertifika biçimlerini sunmaktadır. |
Due to the popularity of open education, these new kind of academic certificates are gaining more respect and equal "academic value" to traditional degrees. |
Açık eğitimin rağbeti nedeniyle, bu yeni tür akademik sertifikalar daha fazla saygı ve geleneksel lisans programlarına eşit bir "akademik değer" kazanıyor. |
Many open universities are working to have the ability to offer students standardized testing and traditional degrees and credentials. |
Birçok açık üniversite, öğrencilere ölçünlendirilmiş sınavlar, geleneksel lisans programları ve yeterlilikler sunma becerisine sahip olmak için çalışıyor. |
A culture is beginning to form around distance learning for people who are looking to social connections enjoyed on traditional campuses. |
Geleneksel kampüslerde keyif veren sosyal bağlantılar arayan insanlar için uzaktan eğitim alanında bir kültür oluşmaya başlıyor. |
For example, students may create study groups, meetups, and movements such as UnCollege. |
Örneğin, öğrenciler çalışma grupları, buluşmalar ve UnCollege gibi hareketler oluşturabilirler. |