Child care, childcare, child minding or daycare is the caring for and supervision of a child or children, usually from age six weeks to age thirteen. |
Çocuk bakımı, çocuk bakımı, çocuk bakımı veya çocuk bakım evi, genellikle altı haftadan on üç yaşa kadar olan bir çocuğun veya çocukların bakımı ve denetimidir. |
Child care is the action or skill of looking after children by a day-care center, nannies, babysitter, teachers or other providers. |
Çocuk bakımı, çocuklara günlük bakım merkezi, bakıcılar, bebek bakıcısı, öğretmenler veya diğer sağlayıcılar tarafından bakma eylemi veya becerisidir. |
Child care is a broad topic covering a wide spectrum of professionals, institutions, contexts, activities, social and cultural conventions. |
Çocuk bakımı, geniş bir yelpazede profesyoneller, kurumlar, bağlamlar, etkinlikler, sosyal ve kültürel gelenek ve görenekleri kapsayan geniş bir konudur. |
Early child care is an equally important and often overlooked component of child development. |
Erken çocuk bakımı, çocuk gelişiminde eşit derecede önemli ve sıklıkla gözden kaçan bir unsurdur. |
Child care providers can be our children's first teachers, and therefore play an integral role in our systems of early childhood education. |
Çocuk bakıcıları, çocuklarımızın ilk öğretmenleri olabilir ve bu nedenle erken çocukluk eğitimi sistemlerimizde önemli bir rol oynamaktadır. |
Quality care from a young age can have a huge impact on the future successes of children. |
Küçük yaştan itibaren nıtelikli bakım, çocukların gelecekteki başarıları üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olabilir. |
Usually children are taken care of by their parents, legal guardians or siblings. |
Genellikle çocuklar ebeveynleri, yasal vasileri veya kardeşleri tarafından bakılır. |
Cross-culturally, children caring for children is very common. |
Çocukların diğer çocuklar ile ilgilenmesi kültürler arası çok yaygındır. |
This informal care includes verbal direction and other explicit training regarding the child's behavior, and is often as simple as "keeping an eye out" for younger siblings. |
Bu gayri resmi bakım, çocuğun davranışına ilişkin sözlü yön verme ve diğer belirli eğitimleri içerir ve genellikle küçük kardeşlere "göz kulak olmak" kadar basittir. |
Care facilitated by similar-aged children covers a variety of developmental and psychological effects in both caregivers and charge. |
Benzer yaştaki çocukların birbirlerine gösterdiği ilgi, hem ilgilenen çocuklarda hem de bakılan çocuklarda çeşitli gelişimsel ve psikolojik etkileri kapsar. |
This care giving role may also be taken on by the child's extended family. |
Bu bakıcılık görevi, çocuğun geniş ailesi tarafından da üstlenebilir. |
In lieu of familial care giving, these responsibilities may be given to paid-caretakers, orphanages and foster homes to provide care, housing, and schooling. |
Ailevi bakım yerine, bu sorumluluklar ücretli bakıcılara, yetimhanelere ve bakıcı, barınma ve okullara verilebilir. |
Professional caregivers work within the context of a center-based care (including creches, daycare, preschools and schools) or a home-based care (nannies or family daycare). |
Profesyonel bakıcılar, merkez tarzı bir bakım evinde (kreşler, kreşler, okul öncesi ve okullar dahil) veya evde bakmak (bakıcı veya aile gündüz bakımı) şeklinde çalışırlar. |
The majority of child care institutions that are available require that child care providers have extensive training in first aid and are CPR certified. |
Mevcut çocuk bakım kurumlarının pek çoğu, çocuk bakım sağlayıcılarının kapsamlı ilk yardım eğitimi ve CPR sertifikası alma şartı getirmiştir. |
In addition, background checks, drug testing at all centers, and reference verification are normally a requirement. |
Ek olarak, tüm merkezlerde sabıka kaydı kontrolleri, uyuşturucu testi ve referans doğrulama genel bir gerekliliktir. |
Child care can also include advanced learning environments that include early childhood education or elementary education. |
Çocuk bakımı ayrıca erken çocukluk eğitimi veya ilköğretimi de kapsayan gelişmiş öğrenme ortamlarıdır. |
In this case the appropriate child care provider is a teacher, which requires, aside from the common core skills typical of a child caregiver, a deeper educational training focused on children. |
Bu durumda, uygun çocuk bakıcısı, bir çocuk bakıcısının tipik temel becerilerinin yanı sıra, çocuklara yönelik daha derin bir eğitimi gerçekleştiren bir öğretmendir. |
As well as these licensed options, parents may also choose to find their own caregiver or arrange childcare exchanges/swaps with another family. |
Bu lisanslı bakıcı seçeneklerinin yanı sıra, ebeveynler kendi bakıcılarını bulmayı ya da başka bir aileyle birlikte ortak çocuk bakıcısı seçebilir. |